Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

rechtsstreit

listen to the pronunciation of rechtsstreit
Almanca - Türkçe
(Kanun) dava, hak uyuşmazlığı {m}
hukuki ihtilaf
dava takibi
İngilizce - Türkçe

rechtsstreit teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

lawsuit
dava

Jack davasından kazandığı parayla refah içinde yaşayabilmeli. - With the money Jack won from his lawsuit, he should be able to live on easy street.

Dan tüm dava boyunca masumiyetini korudu. - Dan maintained his innocence all along the lawsuit.

legal dispute
(Fizik) Hukukî anlaşmazlık
litigation
(isim) dava
lawsuit
duruşma
lawsuit
sorunca
lawsuit
dava ikamesi
litigation
(Ticaret) davalar
litigation
dava ikamesi
suit
kapama
suit
çok yakışmak
litigation
dava

Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır. - Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.

litigation
dava etme

Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır. - Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.

suit
dava

Ona karşı bir boşanma davası açtı. - She filed a suit for divorce against him.

Sami, Leyla'ya karşı dava açtı. - Sami launched a suit against Layla.

legal wrangle
yasal kavga
lawsuit
(isim) dava
suit
{i} (erkek için) takım elbise; (kadın için) döpiyes
suit
takım elbise tayyör