Tom kontuarda durdu, resepsiyonistle konuşuyordu.
- Tom stood at the counter, talking to the receptionist.
Anahtarı resepsiyon masasında bıraktım.
- I left the key at the reception desk.
Onun yeni kitabı tatminkar bir alışla karşılaştı.
- His new book met with a favorable reception.
Erken sabah karşılama masasında ilk kimin gideceğine karar vermek için kura çektik.
- We drew lots to decide who would go first at the early morning reception desk.
Kabul masasında güzel çiçekler vardı.
- There were beautiful flowers on the reception desk.
Kabulde masadan masaya dolaştı.
- He circulated from table to table at the reception.
Lütfen benim için resepsiyonda yaklaşık bir saat bakar mısın?
- Please cover for me at the reception desk for about one hour.
Anahtarı resepsiyon masasında bıraktım.
- I left the key at the reception desk.
The new system provides exceptional quality of the reception signal.
After the wedding we proceeded to the reception.
The ambassador's jokes met a cold reception.
... REIHAN SALAM: Everyone, we have a reception now at which ...
... internet reception with physics?" And the answer is yes. You see, physics is at the ...