recent; modern

listen to the pronunciation of recent; modern
İngilizce - Türkçe

recent; modern teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

latter
{s} sonraki

Hem balık hem de et besleyici fakat sonraki öncekinden daha pahalı. - Fish and meat are both nourishing, but the latter is more expensive than the former.

Sevgi paranın üstündedir. Sonraki önceki kadar çok mutluluk veremez. - Love is above money. The latter can't give as much happiness as the former.

latter
sonuncusu
latter
iki şeyden sonuncusu
latter
son

Onun sonunda konuşma sanatı ve mantık ile ilgili , Socrates metodunda herhangi bir anlaşmazlık örneği ile biten ikincisinin sonunda iki küçük skeç vardı. - The end of which there were two little sketches of rhetoric and logic, the latter finishing with a specimen of a dispute in the Socratic method.

Sevgi paranın üstündedir. Sonraki önceki kadar çok mutluluk veremez. - Love is above money. The latter can't give as much happiness as the former.

latter
{s} ikisinden sonuncusu, ikincisi
latter
son söylenilen
latter
{s} ikincisi

Onun sonunda konuşma sanatı ve mantık ile ilgili , Socrates metodunda herhangi bir anlaşmazlık örneği ile biten ikincisinin sonunda iki küçük skeç vardı. - The end of which there were two little sketches of rhetoric and logic, the latter finishing with a specimen of a dispute in the Socratic method.

İkincisi kendi spikerlerinin ihtiyaçlarına göre kendi yolları boyunca gelişmeye devam edecek. - The latter will continue to develop along their own paths according to the needs of their own speakers.

latter
(Mukavele) son bahsedilen, sonuncu
latter
sonraki,sonuncu
latter
{s} sonra gelen
latter
ölüm
latter
zikronulan iki şeyin sonra geleni
latter
şimdiki zamana uygun
latter
latterly
İngilizce - İngilizce
latter
recent; modern