rebuking a person harshly

listen to the pronunciation of rebuking a person harshly
İngilizce - Türkçe

rebuking a person harshly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

scolding
azar

Tom Mary'yi azarlıyor. - Tom is scolding Mary.

Anne atı azarlıyor mu? - Is Mother scolding the horse?

scolding
{i} azarlama

O geç kaldığında canım onu azarlamak istedi ama dilimi tuttum. - When she was late, I felt like scolding her, but I held my tongue.

Geç kaldığı için canım onu azarlamak istemedi. - I didn't feel like scolding her for being late.

scolding
{i} fırça
scolding
{i} paylama
chiding
azarlayarak
chiding
azarlayan
scolding
azarlayarak
scolding
papara
scolding
zılgıt
chiding
{i} azarlama
objurgation
azarlama
scolding
{i} azarlayan
scolding
{f} azarla

Ben seni azarlamıyordum. - I was not scolding you.

Geç kaldığı için canım onu azarlamak istemedi. - I didn't feel like scolding her for being late.

chiding
azarla(mak)
chiding
azarla
objurgation
{i} paylama
objurgation
{i} azar
İngilizce - İngilizce
scolding
chiding
objurgation
rebuking a person harshly

    Heceleme

    re·buk·ing a per·son harsh·ly

    Türkçe nasıl söylenir

    ribyukîng ı pırsın härşli

    Telaffuz

    /rēˈbyo͞okəɴɢ ə ˈpərsən ˈhärsʜlē/ /riːˈbjuːkɪŋ ə ˈpɜrsən ˈhɑːrʃliː/