Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin.
- You ought to face the stark reality.
Ebeveynler yeni nesile gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinde koşturan bir nesil olarak olarak bakıyor.
- Parents look to the new generation as a generation that is far from reality and busy running after unrealistic dreams.
O genç görünüyor, ama gerçekte o, 40 yaşın üzerinde.
- She looks young, but in reality she's over 40.
Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin.
- You ought to face the stark reality.
Hakikati metanetle karşılaman iktiza eder.
- You should face up to the reality.
Felsefe, hakikatten intikam alma sanatıdır.
- Philosophy is the art of taking revenge on reality.
The ultimate reality of life is it ends in death.
... Well, this is where users start to see the reality of a ...
... in reality however all brains ...