Tom için biraz haberim var.
- I have some information for Tom.
Gidişinden beni haberdar etti.
- She informed me of her departure.
Bununla ilgili öğretmenini bilgilendirdin mi?
- Did you inform your teacher of this?
Sosyal görevliden Stevenson ailesi hakkındaki bilgiyi takip etmesi istedi.
- The social worker was asked to follow up the information about the Stevenson family.