I'll give you a prescription.
- Size bir reçete vereceğim.
To get a prescription, go to a doctor.
- Bir reçete almak için, doktora gidin.
Here is a classic recipe for crème brûlée.
- İşte crème brûlée için klasik bir reçete.
Mary can cook anything without recipes.
- Mary reçetesiz her şeyi pişirebilir.