razı ol

listen to the pronunciation of razı ol
Türkçe - İngilizce
{f} consenting
accede
{f} assent
accede to
settle for

I can't settle for this boring life. - Bu sıkıcı hayata razı olamam.

Why settle for a Kia when you can clearly afford an Audi? - Bir Audi'ye paran rahat yeterken, bir Kia'ya neden razı olasın?

consent to

Under no circumstances will I ever consent to such a travesty. - Hiçbir koşul altında böyle bir karikatüre asla razı olmayacağım.

Next week I'll consent to be back to the dentist. - Gelecek hafta diş hekimine geri dönmeme razı olacağım.

{f} consent

He finally consented to our plan. - Sonunda planımıza razı oldu.

She consented to take the blame. - Suçu üstlenmeye razı oldu.

razı ol