Ann has just finished writing her report.
- Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
What was their reaction to the report?
- Onların rapora reaksiyonu neydi?
His paper is far from satisfactory.
- Onun raporu tatmin edici olmaktan uzaktır.
The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement.
- Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.
The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
- Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
I'm reporting for duty.
- Ben görev için rapor veriyorum.
The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
- Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
He felt compelled to report the incident.
- Olayı rapor etmek için zorunlu hissetti.
I'd like to report a theft.
- Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
They barred journalists from reporting on the elections.
- Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.
Reports are due next Monday.
- Raporların önümüzdeki Pazartesi vadesi doluyor.
My boss is not satisfied with my TPS reports.
- Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.