Bir polis memuru onunla konuşuyor.
- A police officer is talking to her.
Noktada on polis memuru vardı.
- There were ten police officers on the spot.
Bir general yüksek rütbeli bir subaydır.
- A general is a high-ranking military officer.
Onlar subay olmuşlardı.
- They had become officers.
Tom baş uyum görevlisi.
- Tom is the chief compliance officer.
Tom bir güvenlik görevlisidir.
- Tom is a security officer.
O bir polis memuru oldu.
- He became a police officer.
Polis memuru düdüğünü çaldı.
- The police officer blew his whistle.