Onun ona vurmasını engelleyemedik.
- We couldn't stop him from hitting her.
Tom kendini Mary'ye vurmaktan engelledi.
- Tom restrained himself from hitting Mary.
Tom, John'a vurduğu için Mary'yi suçlamadı.
- Tom didn't blame Mary for hitting John.
Onun ona vurmasını engelleyemedik.
- We couldn't stop him from hitting her.