Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.
- The heavy rain prevented us from going fishing.
Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi.
- The heavy rain made them put off their departure.
Bazı lokal şiddetli yağmur sağanaklarından dolayı oraya gitmediğimize sevindim.
- I'm glad we didn't go there because there were some localized heavy rain showers.
Sağanak yağmura rağmen başladılar.
- They started in spite of the heavy rain.
Atletizm karşılaşması yoğun yağış nedeniyle iptal edildi.
- The track meet was called off on account of the heavy rain.
Yoğun yağış ardından büyük bir sel vardı.
- Following the heavy rainfall, there was a big flood.