Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- I called a cab, because it was raining.
Yağmur yağdığı için evde kaldık.
- Since it was raining, we stayed at home.
Niçin yağmurluk giyiyorsun? yağmur yağmıyor, değil mi?
- Why are you wearing a raincoat? It's not raining, is it?
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
- I was caught in the rain on my way home.
Bence yarın yağmur yağmayacak.
- I think it won't rain tomorrow.
Sabahleyin yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu - It was raining cats and dogs this morning.
Eğer yarın yağmur yağarsa, bütün gün evde kalacağım.
- If it rains tomorrow, I will stay at home all day.
Eğer yağmur yağarsa kalacağım.
- I'll stay if it rains.
Tekrar yağmur yağdırmak için kaç tane kurbanlık kuzuya ihtiyacımız var?
- How many sacrificial lambs do we need to bring the rain back?
Pazardan beri yağmur yağmaktadır.
- It has been raining since Sunday.
Yaklaşık bir haftadır yağmur yağmaktadır.
- It's been raining for about a week.
its raining cats and dogs, raining cats and dogs.
Bombs rained from the sky.
It will rain today.
The boxer rained punches on his opponent's head.
... raining and so on. And Hailo knows where I am all the time, and so Hailo has an offer ...