rahatsiz et

listen to the pronunciation of rahatsiz et
Türkçe - İngilizce

rahatsiz et teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

rahatsız et
{f} disturbed

Sorry to have disturbed you. - Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.

I'm sorry to have disturbed you. - Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.

rahatsız et
unsettled
rahatsız et
{f} harrowing
rahatsız et
{f} bother

Tom should be more careful not to bother Mary while she's working. - Tom, Mary çalışırken rahatsız etmemek için daha dikkatli olmalıdır.

You should be careful not to bother him. - Onu rahatsız etmemek için dikkatli olmalısın.

rahatsız et
{f} spite
rahatsız et
{f} plague
rahatsız et
{f} bothered

I'm sorry to have bothered you. - Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.

People bothered me so much that I couldn't finish my work. - İnsanlar beni o kadar çok rahatsız etti ki, işimi bitiremedim.

rahatsız et
{f} troubling
rahatsız et
{f} plagued
rahatsız et
indispose
rahatsız et
harry
rahatsız et
{f} disquieting
rahatsız et
disturb

Tom didn't want to disturb Mary so late at night, but it was an emergency. - Tom Mary'yi gece geç saatte rahatsız etmek istemedi, ama acil bir durumdu.

I didn't call on you for fear of disturbing you. - Rahatsız etme korkusuyla sizi aramadım.

rahatsız et
{f} disquiet
rahatsız et
{f} distemper
rahatsız et
{f} harried
rahatsız et
{f} disturbing

I didn't call on you for fear of disturbing you. - Rahatsız etme korkusuyla sizi aramadım.

They are talking loudly when they know they are disturbing others. - Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı..

rahatsız et
{f} indisposed
rahatsız et
discomfort
rahatsız et
perturb
rahatsız et
incommode
rahatsız et
unsettle
rahatsız et
pester

Stop pestering me, I'm busy. - Beni sürekli rahatsız etme, ben meşgulüm.

He pestered her with questions. - O sorularla onu rahatsız etti.

rahatsiz et