rahatlatmak

listen to the pronunciation of rahatlatmak
Türkçe - İngilizce
relieve

What can we do to relieve the monotony? - Monotonluğu rahatlatmak için ne yapabiliriz?

ease
relax

He gave her a drug to make her relax. - Onu rahatlatmak için bir ilaç verdi.

thaw
let one's hair down
soothe
set
lighten up
help
de-stress
(deyim) set at ease
pacify
reassure
(deyim) put at ease
to relieve, to reassure, to relax, to lighten, to pacify, to set sb's mind at rest
facilitate
to make (someone) feel better (after experiencing sickness, pain, or fatigue)
lighten
straighten smb. out
thaw out
unbend
unbrace
disburden
comfort

When a woman's angry, four little kisses are all you need to comfort her. - Bir kadın kızdığında, onu rahatlatmak için ihtiyacın olan tek şey dört küçük öpücüktür.

Tom is doing his best to comfort Mary. - Tom Mary'yi rahatlatmak için elinden geleni yapıyor.

(vicdan) unburden
to make (someone) feel relieved
disembarrass
de stress
relieve one's mind
to put (someone) at ease, make (someone) feel at ease
to calm (someone) down; to bring peace and quiet to (a place)
salve
cushion
destress
unwind
rahatlatmak (vicdan)
unburthen
içini rahatlatmak
relieve
rahatlatma
(Otomotiv) relieve

Acupuncture can help relieve migraines. - Akupunktur migreni rahatlatmaya yardımcı olabilir.

This medicine helps relieve muscle pain. - Bu ilaç kas ağrısını rahatlatmaya yardım eder.

rahatlatma
reassurance
rahatlatma
disembarrassment
içini rahatlatmak
reprieve
kafasını rahatlatmak
relieve one's mind
rahatlatma
facilitation
rahatlatma
relief
rahatlatma
comforting
rahatlatma
relieving
rahatlatma
relaxing
rahatlatma
disembarrass
vicdanını rahatlatmak
salve one's conscience
vicdanını rahatlatmak
to salve one's conscience
vicdanını rahatlatmak için
for conscience sake
vicdanını rahatlatmak için verilen para
conscience money
Türkçe - Türkçe
Rahatlamasını sağlamak, ferahlatmak
rahatlatma
Rahatlatmak işi
rahatlatmak