Tom's face showed his relief.
- Tom'un yüzü onun rahatlamasını gösterdi.
Aspirin can provide quick relief for a headache.
- Aspirin baş ağrısı için hızlı bir rahatlama sağlayabilir.
Sami showed Layla some relaxation exercises.
- Sami, Leyla'ya bazı rahatlama egzersizleri gösterdi.
I just want a little more relaxation.
- Ben sadece biraz daha rahatlama istiyorum.
In order to relax, I need to listen to soothing music.
- Rahatlamak için yatıştırıcı müzik dinlemem gerekiyor.
What do you do for relaxation?
- Rahatlamak için ne yapıyorsun?