That's a huge relief.
- Bu büyük bir rahatlama.
Tom let out a big sigh of relief.
- Tom büyük bir rahatlama nefesi verdi.
Sami showed Layla some relaxation exercises.
- Sami, Leyla'ya bazı rahatlama egzersizleri gösterdi.
I just want a little more relaxation.
- Ben sadece biraz daha rahatlama istiyorum.
Before going home, I have a few drinks to relax.
- Eve gitmeden önce, rahatlamak için birkaç içki içerim.
What do you do for relaxation?
- Rahatlamak için ne yapıyorsun?