That would be a relief.
- Bu bir rahatlama olur.
Tom let out a big sigh of relief.
- Tom büyük bir rahatlama nefesi verdi.
I just want a little more relaxation.
- Ben sadece biraz daha rahatlama istiyorum.
For relaxation, Copernicus painted and translated Greek poetry into Latin.
- Rahatlamak için, Copernicus resim yaptı ve Yunanca şiiri Latinceye çevirdi.
Knowing how much school for my kids is costing, it's impossible to relax with a beer and take it easy.
- Çocuklarımın okul maliyetini bildiğim için, bir bira ile rahatlamak ya da boş vermek imkansız.
To relax, breathe slowly.
- Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.