Could you please turn the radio on?
- Lütfen radyoyu açar mısın?
Radioactive matter is dangerous.
- Radyoaktif maddeler tehlikelidir.
Dan played live on the radio.
- Dan radyoda canlı çaldı.
Newspapers, television, and radio are called the mass media.
- Gazeteler,televizyon ve radyo kitle iletişim araçları olarak adlandırılır.
He listens to a short wave radio station.
- O bir kısa dalga radyo istasyonu dinliyor.
Tom usually listens to a radio station that plays classic rock.
- Tom genelde klasik rock çalan bir radyo istasyonunu dinler.
The radio station came back on the air shortly after the storm.
- Fırtınadan kısa bir süre sonra radyo istasyonu yayına geri döndü.
Tom usually listens to a radio station that plays classic rock.
- Tom genelde klasik rock çalan bir radyo istasyonunu dinler.