Hangisinin benim raket olduğunu hatırlayamıyorum.
- I can't remember which is my racket.
George'un tenis raketini nereden aldığını biliyor musunuz?
- Do you know where George bought his tennis racket?
Onlar dün gece büyük bir curcuna yaptılar.
- They made a big racket last night.
Devam eden bütün bu curcunayla uyuyamıyorum.
- I can't sleep with all this racket going on.
Tenis raketini sıkıca kavradı.
- He gripped the tennis racket tightly.
George'un tenis raketini nereden aldığını biliyor musunuz?
- Do you know where George bought his tennis racket?
Ben bütün o gürültü ile uyuyamıyorum.
- I can't sleep with all that racket.
Bütün bu gürültü nedir?
- What's all that racket?
Dokuz FIFA yetkilisi tutuklandı ve şantaj ve rüşvet ile suçlandı.
- Nine FIFA officials have been arrested and charged with racketeering and bribery.
Raketbol oynamayı tercih eder misin?
- Would you rather play racquetball?
Şimdi bir raket yapmak için vakit yok!
- Now's no time to make a racket!
They had quite a racket devised to relieve customers of their money.
What's all this racket?.