It is windy today, isn't it?
- Bugün hava rüzgarlı, değil mi?
It's OK as long as it doesn't get windy.
- Rüzgarlı almadığı sürece olur.
Hot and blustery conditions will exacerbate the risk of fire tomorrow.
- Sıcak ve rüzgarlı koşullar yarın yangın riskini arttıracaktır.
On this wind-filled night we had runned through to home.
The wind fanned the flames.
- Rüzgar alevleri körükledi.
It is windy today, isn't it?
- Bugün hava rüzgarlı, değil mi?
The wind fanned the flames.
- Rüzgar alevleri körükledi.
It is windy today, isn't it?
- Bugün hava rüzgarlı, değil mi?
The candle's flame is flickering in the soft breeze.
- Mumun alevi hafif rüzgarda titriyor.
The wind was blowing violently, and to make matters worse, it began raining.
- Rüzgar şiddetli esiyordu ve daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.
A hard wind is blowing.
- Sert bir rüzgar esiyor.
Besides the rain, we experienced heavy winds.
- Yağmurun yanında şiddetli rüzgarları yaşadık.
A typhoon hit Tokyo on Wednesday with strong winds and heavy rains stopping public transportation.
- Bir tayfun kuvvetli rüzgarlarla ve toplu taşıma araçlarını durduran şiddetli yağmurlarla çarşamba günü Tokyo'yu vurdu.
A gust of wind blew Curdken's hat away, and he had to chase it over hill and dale.
- Bir rüzgar esintisi Curdken'in şapkasını uçurdu, ve o onu tepe ve vadinin üzerinde kovalamak zorunda kaldı.
Gusty winds are making travel hazardous for high profile vehicles.
- Şiddetli rüzgarlar yüksek profilli araçlar için seyahati tehlikeli yapıyorlar.