I can't believe you're trying to bribe me. - Bana rüşvet vermeye çalıştığına inanamıyorum.
I can't believe you're trying to bribe me.
Bana rüşvet vermeye çalıştığına inanamıyorum.
The president of the company bribed the government minister. - Şirketin Başkanı Devlet Bakanına rüşvet verdi.
The president of the company bribed the government minister.
Şirketin Başkanı Devlet Bakanına rüşvet verdi.