Bu bavulda tekerlekler yok.
- There are no wheels on this suitcase.
Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var.
- Tom can't ride a bicycle very well yet, so his bicycle has training wheels.
Bisikletler kentsel sürdürülebilirlik için araçlardır.
- Bicycles are tools for urban sustainability.
Orada bisikletler kiralayalım.
- Let's rent bicycles over there.
His car has no wheels.
- Sein Auto hat keine Räder.
I took the wheels off Tom's bike.
- Ich habe die Räder von Toms Fahrrad abmontiert.