quite a bit

listen to the pronunciation of quite a bit
İngilizce - Türkçe
epeyce

Tom Mary'den epeyce daha genç. - Tom is quite a bit younger than Mary.

Tom bize senin hakkında epeyce şey söyledi. - Tom has told us quite a bit about you.

pek çok defa
epey

Onu epeyce daralttığını söyleyebilirim. - I'd say that narrows it down quite a bit.

Tom Mary'den epeyce daha genç. - Tom is quite a bit younger than Mary.

sık sık

Japonya'da yağış mevsimi boyunca Haziran ayı ortalarından Temmuz ortasına kadar sık sık yağmur yağar. - In Japan, it rains quite a bit during our rainy season which is from mid-June until mid-July.

Tom ve ben sık sık konuşuruz. - Tom and I speak quite a bit.

epey: You've grown quite a bit. Epey büyüdün. I haven't seen her for quite a bit. Epeydir görmedim onu
sık sık: They go there quite a
mouthful
söylenmesi güç ve çok uzun sözcük
mouthful
ağız dolusu lokma
mouthful
dili telaffuzu güç kelime
mouthful
{i} ağız dolusu
mouthful
ağzın alabildiği miktar
mouthful
{i} lokma: He couldn't eat another mouthful. Bir
mouthful
{i} söylemesi zor kelime
mouthful
{i} ağız dolusu: He spit out a mouthful of cherries. Ağzına doldurduğu kirazları tükürdü
mouthful
ağızdolusu
mouthful
say a mouthful argo isabetli bir şey söylemek
mouthful
{i} lokma

Ben bir lokma daha yiyemedim. - I couldn't eat another mouthful.

mouthful
tekerleme/lokma
İngilizce - İngilizce
A considerable amount
mouthful
a good deal, a considerable amount
quite a bit

    Türkçe nasıl söylenir

    kwayt ı bît

    Telaffuz

    /ˈkwīt ə ˈbət/ /ˈkwaɪt ə ˈbɪt/

    Videolar

    ... the danger is that this is not we talk about you this quite a bit at the ...
    ... on not in the old days businesses use to do quite a bit of that so i i ...