quiet; undisturbed; paceful; as, soft slumbers

listen to the pronunciation of quiet; undisturbed; paceful; as, soft slumbers
İngilizce - Türkçe

quiet; undisturbed; paceful; as, soft slumbers teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

soft
yumuşak

Tadashi yumuşak bir sese sahip. - Tadashi has a soft voice.

O, yumuşak bir sesle konuştu. - She spoke with a soft voice.

soft
yumuşakça

Leyla, Sami'yi yumuşakça ağzından öptü. - Layla kissed Sami softly on the mouth.

Tom Mary ile yumuşakça Fransızca konuştu. - Tom spoke softly to Mary in French.

soft
saf
soft
hatları net görünmeyen
soft
formunda olmayan
soft
gönül okşayıcı (söz)
soft
az zararlı
soft
sert olmayan
soft
yıkamaya elverişli
soft
kolay
soft
sevecen
soft
yumuşaklık

O yumuşaklık hissi veriyor. - It is soft to the touch.

soft
ahmak
soft
{s} belli belirsiz
soft
{s} müşfik
soft
{s} alkolsüz

Tom alkolsüz içecekleri sever. - Tom likes soft drinks.

Hiç alkolsüz içeceğin var mı? - Do you have any soft drinks?

soft
{s} fazla parlak olmayan (ışık)
soft
kafasız
soft
{s} sulu
soft
ahmak kim
İngilizce - İngilizce
soft
quiet; undisturbed; paceful; as, soft slumbers