quickly; unexpectedly

listen to the pronunciation of quickly; unexpectedly
İngilizce - Türkçe

quickly; unexpectedly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

like that
bunun gibi

Bunun gibi hikayeler beni büyülüyor. - Stories like that fascinate me.

Bunun gibi bir şey yapmalıyız. - We should make something like that.

like that
öyle

Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım. - Never have I heard anyone say a thing like that.

Ben asla öyle bir şey söylemezdim. - I'd never say something like that.

like that
o şekilde

Karlı bir yolda direksiyonu o şekilde çevirirsen, kayarsın. - If you whip the steering wheel around like that on a snowy road, the car is going to go into a slide.

Bana o şekilde karşılık verme. - Don't talk back to me like that.

like that
şöyle
like that
böyle

Senin böyle bir şey yapman alışılmadık bir durum. - It's unusual for you to do something like that.

Böyle konuşmak için aptal olmalı. - He must be a fool to talk like that.

İngilizce - İngilizce
like that

He was playing in the yard and, then, like that, he was gone.

quickly; unexpectedly