quartering teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- kıçlık
- (Askeri) Konaklama, barınma
- (Askeri) KONAKLAMA, İSKAN, BARINMA: Kıta, karargah, teşkil ve ikmal maddelerine barınak temin etmek
- ağırlama/çeyreğe bölme
- kıç omuzluğuna doğru esen
- (Askeri) konaklama
- quarter
- çeyrek
Şirket kazançları ilk çeyrekte keskin şekilde gelişti.
- Corporate earnings in the first quarter improved sharply.
Saat sekizi çeyrek geçiyor.
- It’s a quarter past eight.
- quartering officer
- (Askeri) KONAKÇI SUBAYI, KONAKÇI HEYETİ KOMUTANI: Bir kamp veya ordugahta, bir teşkilin yerleşeceği yerleri hazırlayan konakçı heyetinin komutanı subay. Buna (billeting officer) de denir
- quartering party
- (Askeri) KONAKÇI HEYETİ: Bir birliğin personelini, ikmal maddelerini vs. yerleştirmek için ilk hazırlıkları yapmak üzere, büyük kısımdan ileriye gönderilen hizmet grubu. Bu heyet, bir kıtanın konaklaması gerektiği zaman kullanılır. Buna (billeting officer) de denir
- quartering wind
- (Askeri) MAİL RÜZGAR: Gözetleyici-hedef hattına dikey veya paralel olandan gayri rüzgar. Buna bazen (oblique wina) de denir
- quarter
- (Askeri) KIŞLA, ASKERİ MESKEN: Bu anlamda çoğul olan (quarters) terimi genel olarak daha çok kullanılır
- quarter
- bölge
Tom bazı bölgelerde çok kötü bir üne sahip.
- Tom has a very bad reputation in certain quarters.
- quarter
- {i} yer
Yediyi çeyrek geçe akşam yemeğini yerim.
- I eat dinner at quarter past seven.
- quarter
- mahalle
Tom'u mahallesine götürsen iyi olur.
- You'd better get Tom to his quarters.
Ben mahalleme gidiyorum.
- I'm going to my quarters.
- quarter
- havali
- quarter
- (Askeri) omuzluk baş
- quarter
- (Spor) dört periyottan biri
- quarter
- dörtte bir
Sincaplar gömdükleri fıstıkların sadece dörtte birini bulurlar.
- Squirrels only find a quarter of the nuts that they bury.
Ben kekin dörtte birini yedim.
- I ate a quarter of a cake.
- quarter
- ibate
- quarter
- (Askeri) karargah
- quarter
- (Askeri) kışla
Bunlar sizin kışlalarınız.
- These are your quarters.
Kışlalarınıza geri dönün.
- Return to your quarters.
- quarter
- ağırlık ölçüsü
- quarter
- (Denizbilim) baş omuzluk
- quarter
- dörde ayırmak
- quarter
- dört eşit parçaya bölmek
- quarter
- yön
- quarter
- yılın dörtte biri
- quarter
- etraf
- quarter
- sent
Amerikan parasında, bir çeyrek 25 sent; 4 çeyrek bir dolar yapar.
- In American money, a quarter is 25 cents; 4 quarters make a dollar.
- quarter
- dört bir yan
- quarter
- dörde bölmek
- quarter
- konak
- quarter
- aman
- quarter
- ask.kışla
- quarter
- (kışlaya) yerleştirmek
- quarter
- ç
- quarter
- oturtmak
- quarter
- çeyrek sögen
- quarter
- çeyrek dolar
Hiç çeyrek doların var mı?
- Do you have any quarters?
- quarter
- {f} dörde böl
Dörde bölünmüş Çin lahanasını biraz geniş şeritler halinde kesin.
- Cut the quartered pak-choi into, slightly wide, strips.
- quarter
- semt
Semtine geri dönmeni öneririm.
- I suggest you return to your quarters.
Kent merkezi sözcüğü, herhangi bir kentin iş semti anlamına gelir.
- The word downtown refers to the business quarter of any town.
- quarter
- üç aylık süre
- quarter
- mahall
- quarter
- dörtte
- quarter
- {f} dört parçaya bölmek
- quarter
- gemi bordasının kıça doğru her iki tarafı
- quarter
- öğretim yılının dörtte biri
- quarter
- {f} araziyi köşe bucak aramak (köpek)
- quarter
- üç aylık müddet
- quarter
- {i} dörtte bir, çeyrek: a quarter of the amount miktarın dörtte biri
- quarter
- kasabın kestiği hayvanın bir tarafının
- quarter
- {f} konaklatmak
- quarter
- {i} köşe
- quarter
- {f} geceletmek
- quarter
- 25 sentlik sikke
- quarter
- {f} yerleştirmek
- quarter
- senenin dörtte biri
- quarter
- (isim) çeyrek, dörtte birlik bölüm, onbeş dakika, yirmibeş sent, köşe, yer, bölge, mahalle, makam, bağışlama, kaynak (haber), canını bağışlama, aman, dördün, yarımay, ağırlık ölçüsü (amer. 11.34 kg), ölçek (2908 hl.)
- quarter
- {i} çeyrek: It's quarter to two. İkiye çeyrek var
- quarter
- {i} makam
- quarter
- ay devri müddetinin dörtte biri
- quarter
- {i} ölçek (2908 hl.)
- quarter
- {i} yarımay
- quarter
- {i} ağırlık ölçüsü (amer. 11.34 kg)
- quarter
- {i} yirmibeş sent
- quarter
- {i} canını bağışlama
- quarter
- {i} dörtte birlik bölüm
- quarter
- {f} asker yerleştirmek
- quarter
- {i} dördün
- quarter
- {i} bağışlama
- quarter
- dörtte bir kısım
- quarter
- onbeş dak
- quarter
- {i} onbeş dakika
- quarter
- {i} kaynak (haber)
- quarter
- araziyi köşe bucak aramak
- quarter
- kıç omuzluk