qualities, faculties, districts, regions

listen to the pronunciation of qualities, faculties, districts, regions
İngilizce - Türkçe

qualities, faculties, districts, regions teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

parts
{i} bölge

Bu çiçek Hokkaido'nun farklı bölgelerinde bulunur. - This flower is found in different parts of Hokkaido.

Fransızca Fransa'da ve İtalya'nın bazı bölgelerinde konuşulur. - French is spoken in France and in some parts of Italy.

parts
(Askeri) PARÇALAR: Bir malzeme kaleminin başlıca unsurları, aksamı veya tali komple parçaları. Parçalar; yıpranmış, hasara uğramış, kaybolmuş veya tahrip edilmiş unsurları değiştirmek suretiyle malzemeyi sağlam bir duruma getirmek için yedekte bulundurulurlar
parts
{i} parçalar

Tamir faturası parçaları ve işçiliği kapsıyor. - The repair bill includes parts and labor.

Yedek parçaları birer birer inceledi. - He examined the spare parts one after another.

parts
{i} yetenek
parts
{i} semt

Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır. - A gang of thieves works these parts.

parts
(Bilgisayar) parça

Annem pastayı üç parçaya böldü. - Mother divided the cake into three parts.

Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor. - Tom is making spare parts in a car factory.

İngilizce - İngilizce
{n} parts
qualities, faculties, districts, regions