O evi temizlemek zorunda.
- Er muss die Wohnung putzen.
Tom, Mary'nin elini tuttu ve gözyaşlarını silmesi için mendilini ona verdi.
- Tom held Mary's hand and gave her tissues to wipe her tears.
Tozu silmek için nemli bir bez kullandı.
- She used a damp rag to wipe off the dust.
Bebeğin bezini attıktan sonra, bebeğin altını bir mendille veya nemli bir bezle uygun şekilde temizlemen gerekecektir.
- After you dispose of the diaper, you will need to properly wipe the baby's bottom with a wipe or damp cloth.
Mary'nin kıçını temizlemek için bir rulo tuvalet kağıdına ihtiyacı var.
- Mary needs a whole roll of toilet paper to wipe her ass clean.
Ben pantolonumdaki kiri süpürdüm.
- I wiped the dirt off my pants.