put a tag on something, mark with a badge; market a product under brand names

listen to the pronunciation of put a tag on something, mark with a badge; market a product under brand names
İngilizce - Türkçe

put a tag on something, mark with a badge; market a product under brand names teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

badge
{i} rozet

Tom Mary'ye bir polis rozeti gösterdi ve ona kimliğini vermesini istedi. - Tom showed Mary a police badge and asked her to give him her ID.

Polis memuru rozetini aydınlattı. - The police officer flashed his badge.

badge
{i} nişan
badge
(Askeri) Bröve
badge
(Askeri) BRÖVE: Bir askerin, çok önemli bir askeri uzmanlık alanında, üstün bir ehliyet derecesi elde etmiş olduğunu göstermek üzere verilen bir çeşit mükafat. Kara, deniz ve hava kuvvetlerine ait bröveler ile uzmanlık brövelerini içine alır. Ayrıca bakınız: "Ground badge"
badge
{i} işaret
badge
kimlik (kartı)
badge
kimlik kartı
İngilizce - İngilizce
{f} badge
put a tag on something, mark with a badge; market a product under brand names