I have no sense of direction so I always travel with a compass.
- Benim bir yön duyum yok bu yüzden her zaman bir pusula ile seyahat ederim.
Tom always carries a map and compass in his bag.
- Tom her zaman çantasında bir harita ve pusula taşır.
The compass needle swung to the north.
- Pusula iğnesi kuzeye döndü.