Oda bu amaç için gayet uygun.
- The room is perfectly suitable for this purpose.
Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir.
- Atomic energy can be utilized for peaceful purposes.
Araştırma amaçları için bir oda ayırın.
- Allocate a room for research purposes.
Ziyaretinizin amacı nedir?
- What's the purpose of your visit?
Ziyaretinizin amacı nedir?
- What is the purpose of your visit?
Vazoyu kasıtlı olarak kırdım.
- I broke the vase on purpose.
O onu kasıtlı yapmadı.
- He didn't do it on purpose.
Bunu mahsus yapıyorsun!
- You're doing it on purpose!
Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.
- No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.
Bunu kasten yapıyorsun!
- You're doing it on purpose!
Tom bunu kasten yapmadı.
- Tom didn't do it on purpose.
Yolculuğunun amacı nedir?
- What's the purpose of your trip?
Onu bile bile yaptın.
- You did that on purpose.
Onu bile bile yaptın, değil mi?
- You did that on purpose, didn't you?
Tom kasten camı kırdı.
- Tom broke the window on purpose.
Tom bunu kasten yapmadı.
- Tom didn't do it on purpose.
Tom onu bilerek yaptı.
- Tom did it on purpose.
Jack annesinin değerli bir vazosunu kırdı, ama bilerek yapmadı, bu yüzden o kızmadı.
- Jack broke his mother's valuable vase, but he didn't do it on purpose, so she wasn't angry.
Bunu mahsus yapıyorsun!
- You're doing it on purpose!
Tom bilerek son sayfayı boş bıraktı.
- Tom purposely left the last page blank.
Ben onu bilerek yapmadım.
- I purposely didn't do that.
Onu kasıtlı olarak mı yaptın?
- Did you do that purposely?
Kasıtlı olarak yanlış cevap verdin, değil mi?
- You purposely gave the wrong answer, didn't you?
Çok sayıda öğrenci müzik eğitimi yapmak amacıyla Avrupa'ya gider.
- Many students go to Europe for the purpose of studying music.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Özel kuvvetler özel amaçlar için kullanılır.
- Special forces are used for special purposes.
Araştırma amaçları için bir oda ayırın.
- Allocate a room for research purposes.
Onu kasıtlı olarak mı yaptın?
- Did you do that purposely?
Tom sadece Mary'yi kızdırmak için gömleğini kasıtlı olarak ters giydi.
- Tom purposely wore his shirt inside out just to irritate Mary.
The dative of purpose is rare in this type of writing.
This poem is filled with datives of purpose.
I bought a pen and some paper to write a note, is an example of an infinitive of purpose.
That wasn't an accident! You did it on purpose!.
An all-purpose cleaner.
... Unlike the War on General Purpose Computers, the Civil War over computers seems to present ...
... So the third purpose is to support also some practical ...