publicly, out in the open

İngilizce - Türkçe

publicly, out in the open teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

in public

herkesin içinde

O, herkesin içinde benimle alay etti. - He made fun of me in public.

Roy'un herkesin içinde bir şarkı söylediğini hiç duymadım. - I have never heard Roy sing a song in public.

in public

açıkça

in public

herkesin önünde

Herkesin önünde ona gülündü. - He was laughed at in public.

Herkesin önünde küfretmeyin. - Don't swear in public.

in public

alenen

Bir kadına alenen yardım etme. Şüpheli görüneceksin. - Don't help a woman in public. You'll look suspicious.

in public

milletin içinde

İngilizce - İngilizce

publicly, out in the open teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

in public

Heceleme

publicly, out in the o·pen