Lütfen halka açık yerlerde sigara içmekten imtina edin.
- Please refrain from smoking in public places.
Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.
- Tom never sings in public.
Bu binada bir umumi tuvalet var mı?
- Is there a public toilet in this building?
Bu çevrede umumi bir telefon var mı?
- Is there a public phone around here?
Kamuoyu yoklamaları hükümete olan güveni ölçen göstergelerdir.
- Public opinion polls are barometers of confidence in the government.
Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
- The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
Tom bazen kamusal alanda burnunu karıştırır.
- Tom sometimes picks his nose in public.
Avrupa'da kamusal alanın yokluğu gitgide daha fazla hissediliyor.
- The lack of a public sphere in Europe is being felt more and more keenly.
Şarkıcı ve aktris Selena Gomez mesleğine yedi yaşındayken çocukların ulusal televizyon gösterisi Barney and Friends'te başladı.
- Singer and actress Selena Gomez started her career at age seven on the children's public television show Barney and Friends.
Bu ulusal hazine yılda yalnızca bir kez halk tarafından görülebilir.
- This national treasure can be seen by the public only once a year.
Bir veri yapısının tüm bileşenleri varsayılan olarak herkese açıktır.
- All the elements of a data structure are public by default.
Bir hayran sayfası her zaman herkese açıktır.
- A fan page is always public.
Neden dilinizi halk içinde konuşmaktan hoşlanmıyorsunuz?
- Why don't you like to speak in your language in public?
Çiftler burada halk içinde genellikle el ele tutuşmazlar.
- Couples don't usually hold hands in public here.
Çevrimiçi yaptığın bir şeyin aleni olduğunu varsaymalısın.
- You should assume that anything you do online is public.
Halkın geneli mevcut hükümetten memnun değil.
- The public at large are dissatisfied with the present government.
Belediye başkanı genele hitap etti.
- The mayor addressed the general public.
Gerçekler uzun yıllar boyunca açıklanmadı.
- The facts did not become public for many years.
Lütfen halka açık yerlerde sigara içmekten imtina edin.
- Please refrain from smoking in public places.
Lütfen halka açık yerlerde sigara içmekten imtina edin.
- Please refrain from smoking in public places.
Kale restore edildi ve halka açık.
- The castle has been restored and is open to the public.
Her yerde insanlar dünya barışına adanmış kamu liderleri için özlem duyuyorlar.
- People everywhere yearn for public leaders dedicated to world peace.
Biz kitabının yayınlanmasını bekliyoruz.
- We are expecting the publication of his book.
Yeni yayınlar için gazeteye bir reklam koydum.
- I put an advertisement for the new publications in the newspaper.
Biz herhangi bir kötü tanıtım istemiyoruz.
- We don't want any bad publicity.
Tom bir tanıtım dublörü olarak onu yaptı.
- Tom did it as a publicity stunt.
Kamu oyu dengesi kendi lehine kalır.
- The balance of public opinion remains in his favor.
Kamuoyu değişmeye başladı.
- Public opinion began to change.
Plastik torba bir numaralı halk düşmanı haline gelmiştir.
- The plastic bag has become public enemy number one.
Bu kasaba büyük bir halk kütüphanesiyle övünür.
- This town boasts a large public library.
Mary halk kütüphanesinde bir yarı zamanlı bir iş aldı.
- Mary took a part-time job at the public library.
Kamuoyu değişmeye başladı.
- Public opinion began to change.
Plan, kamuoyunun baskısı altında terk edildi.
- The plan was given up under the pressure of public opinion.
Ben bir devlet memuruydum.
- I was a public servant.
Tom bütün hayatını kamu hizmetine adadı.
- Tom devoted his whole life to public service.
Bush and Blair stand condemned by their own publics and face imminent political extinction.
He's used to speaking in public.
- He is used to speaking in public.
They did not oppose the project just because they feared public opinion.
- They didn't oppose the project just because they feared public opinion.
This book is in public domain.
There is very little information about the treaty which is in the public domain..
People despise you if they find out you have been attested for public intoxication.
In Johnson v. Superior Court, the California Court of Appeal determined that a provision of a contract limiting the discovery of the identity of a sperm donor was against public policy and that the privacy interest did not protect against disclosure of this information. Although the court's analysis of the public policy exception to the enforcement of contracts was unnecessary, the opinion properly balances California's and petitioners' interests against an anonymous donor's privacy right..
Political donations are a matter of public record; your vote is private, but anyone can see how you donate.
This has been a public service announcement from the Advertising Council.
public-intoxication arrest.
public-law expert.
public-school student.
... A second is public health. There are millions ...
... this is for ordinary public school kids. ...