puan

listen to the pronunciation of puan
Türkçe - İngilizce
score

You scored the highest in the class. - Sınıfta en yüksek puanı aldın.

We have a score to settle. - Yerleşmek için bir puanımız var.

{i} point

Our team is two points ahead. - Takımımız iki puan öndedir.

The Dow Jones average posted a gain of two points today. - Bugün Dow Jones ortalama iki puanlık artış ilan etti.

dot

Her skirt is yellow with polka dots. - Onun eteği puantiyeli sarıdır.

She wears dotted gowns to catch attention. - O, dikkat çekmek için puantiyeli elbise giyer.

(Dilbilim) grade

They got an award for good grades. - İyi puanlar için bir ödül aldılar.

These are graded on a hundred-point scale. - Bunlar yüz puanlık bir ölçekte derecelendirilir.

credit

Tom has always had a perfect credit score. - Tom'un her zaman mükemmel bir kredi puanı vardı.

(Ticaret) points

Our team is five points ahead. - Bizim takımımız beş puan ilerdedir.

Our team is two points ahead. - Takımımız iki puan öndedir.

dot (used as a decoration in a cloth fabric)
spot
point (unit used in keeping the score of a game or in grading a test)
button
mark

He got 90 marks in his English test. - O, İngilizce sınavında 90 puan aldı.

He got 90 marks out of 100 in English. - İngilizcede 100 üzerinden 90 puan aldı.

percentage point
points to
(Tekstil) pin spot
puan almak
to score
puan (üniversitede)
(Eğitim) unit
puan almak
score
puan kazanmak
score
puan kazanmak
chalk up
puan ortalaması
point average
puan saymak
keep score
puan tahtası
scoreboard
puan toplamak
chalk up
puan cetveli
rating scale
puan almak/kazanmak
to score, score points, rack up points (while playing a game)
puan değerlendirme metodu
(Askeri) points rating method
puan durumu
score history
puan kaybetmek
lose point
puan kazanmak
to score a point
puan sistemi
point system
puan vermek
to give points
puan yapmak
to knock up
(sayı/puan) kazanmak
score
borsa puan
point
gerçek puan
(Pisikoloji, Ruhbilim) true score
puanlar
points

Tom has taken some damage points. - Tom bazı hasar puanları aldı.

standart puan
(Pisikoloji, Ruhbilim) standard score
toplam puan
total point
yüksek puan
high score
ağırlıklı puan sistemi
Weighted point system
puanlar
pts
daha fazla puan almak
outpoint
en fazla puan alan
top rated
iyi puan vermek
give smb. a good character
kötü puan
bad point
modal puan
(Pisikoloji, Ruhbilim) modal score
sıfır puan
(kriket) blob
Türkçe - Türkçe
Kumaşlardaki benek
Çeşitli sporlarda kullanılan ölçüsü ve değeri değişken birim
Kumaşlardaki benek, nokta
Genellikle test biçimindeki sınavlarda cevaplandırılacak soruların sayı olarak değeri veya cevaplayanın başarı değeri
puan