Bu kaza onu psikolojik olarak travmatize etti.
- This accident has psychologically traumatized him.
Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
- Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
Onun hastalığı aslında ruhsaldı.
- His illness was mainly psychological.