Ben bir psikopat değilim.
- I'm not a psychopath.
Fadıl bir psikopattır.
- Fadil is a psychopath.
Sami bir sapık tarafından öldürüldü.
- Sami was murdered by a psycho.
Onun hastalığı aslında ruhsaldı.
- His illness was mainly psychological.
Tom ve Mary ruhsatlı psikolog mu?
- Are Tom and Mary licensed psychologists?
Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
- Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
Bir ölçüde Psikoloji öğrenimi yaptım.
- I have studied Psychology to some extent.
The loony bin up on the hill is full of psychos.
She complained that he was a psycho for driving at such a high speed in heavy traffic.