O, ana branş olarak çocuk psikolojisi eğitimi alıyor.
- She majors in child psychology.
Tom psikoloji alanında uzmanlaşmıştır.
- Tom majored in psychology.
Babam bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesine teslim edildi.
- My father was committed to a psychiatric hospital.
Onun hastalığı aslında ruhsaldı.
- His illness was mainly psychological.
Niçin Tom'un bir psikolog olmayı seçtiğini düşünüyorsun?
- Why do you think Tom chose to become a psychologist?
Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
- Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
Sami, Leyla'nın psikiyatrik durumunu daha da kötüleştirdi.
- Sami made Layla's psychiatric condition worse.
Bir psikiyatrik bozukluk için tedavi oldum.
- I've been treated for a psychiatric disorder.
the psych ward.
... as psych like i said before it's printed synthesis on it ...