providing satisfaction, gratifying a need or appetite; adequate, sufficient

İngilizce - Türkçe

providing satisfaction, gratifying a need or appetite; adequate, sufficient teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

satisfactory

{s} tatmin edici

Onun raporu bir bütün olarak tatmin ediciydi. - His paper was, on the whole, satisfactory.

Cevabınız tatmin edici olmaktan uzaktır. - Your answer is far from satisfactory.

satisfactory

{s} yeterli

satisfactory

doyurucu

satisfactory

elverişli

satisfactory

{s} memnun edici

satisfactory

satisfactorinessyeterlik

satisfactory

hoşnut edici

satisfactory

{s} tatminkâr

Evimiz otobüs durağına uzak olmasının haricinde oldukça tatminkardır. - Our house is quite satisfactory except that it is rather a long way to the bus stop.

Konferansın hiç tatminkar değildi. - Your lecture was not satisfactory at all.

satisfactory

memnuniyet verici

satisfactory

tatminkar

Kira yüksek, onun dışında oda tatminkar. - The rent is high, otherwise the room is satisfactory.

Konferansın hiç tatminkar değildi. - Your lecture was not satisfactory at all.

satisfactory

satisfactorilymemnun edici surette

satisfactory

kifayet

İngilizce - İngilizce

providing satisfaction, gratifying a need or appetite; adequate, sufficient teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

{s} satisfactory

Heceleme

pro·vid·ing satisfaction, gra·ti·fy·ing a need or appetite; adequate, suf·fi·cient