providing nourishment

listen to the pronunciation of providing nourishment
İngilizce - Türkçe
besin sağlama
nutrient
(Tıp) Gıdalı olan şey, besin maddesi, gıda
nutrient
{s} besleyici
nutrient
(isim) gıda, besin, yapı maddesi [biy.]
nutrient
(Botanik, Bitkibilim) bitki besin maddesi
nutrient
besleyici (gıda)
nourishing
besle

Süt şaraptan daha besleyicidir. - Milk is more nourishing than wine.

Bu balık ucuz ama besleyici değil. - This fish is inexpensive but nourishing.

nourishing
{s} besleyici

Bu balık ucuz ama besleyici değil. - This fish is inexpensive but nourishing.

Hem balık hem de et besleyici fakat sonraki öncekinden daha pahalı. - Fish and meat are both nourishing, but the latter is more expensive than the former.

nourishing
{s} geliştirici
nutrient
{i} besin

Kötü beslenme bir kişinin diyetinde çok az ya da çok besin içerdiği zaman oluşur. - Malnutrition occurs when a person's diet contains too few or too many nutrients.

Taze sebzeler birçok besin içerir. - Fresh vegetables contain many nutrients.

nutrient
{i} yapı maddesi [biy.]
nutrient
{i} gıda

Hiç yediğiniz gıdalardan yeterli miktarda besin alıp almadığını merak ettiniz mi? - Have you ever wondered if you are getting adequate nutrients from the food you eat?

nutrient
{s} besin değeri yüksek
nutrient
{i} besleyici madde; besin, gıda
nutrient
gıdalı
nutrient
(Tıp) Besleyici, mugaddi, gıdalı
nutrient
besinli
İngilizce - İngilizce
nourishing
nutrient
providing nourishment

    Heceleme

    pro·vid·ing nour·ish·ment

    Türkçe nasıl söylenir

    prıvaydîng nırîşmınt

    Telaffuz

    /prəˈvīdəɴɢ ˈnərəsʜmənt/ /prəˈvaɪdɪŋ ˈnɜrɪʃmənt/