İngilizce - Türkçe
provides the store of knowledge of the physical world teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- science
- {i} fen
Dersimiz fen ve teknoloji.
-The lesson is science.
Fen bilgisinde iyi olmasına rağmen, Tom bir doktor olmak istemiyor.
-Tom doesn't want to be a doctor, although he's very good in science.
- science
- {i} teknik
- science
- maharet
- science
- ilim
- science
- bilim
O, roket bilimi değil.
-It's not rocket science.
Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.
-Life is not an exact science, it is an art.
- science
- bilgi
Dersimiz fen bilgisi.
-The lesson is science.
Fen bilgisinde iyi olmasına rağmen, Tom bir doktor olmak istemiyor.
-Tom doesn't want to be a doctor, although he's very good in science.
- science
- bilimötesi romanlar
- science
- ilmin herhangi bir dalı
- science
- {i} beceri
- science
- {i} bilim dalı
Botanik, uygulamalı bir bilim dalıdır.
-Botany is an applied science.
Kozmoloji evrenimizin evrimini inceleyen bilim dalıdır.
-Cosmology is a branch of science which studies the evolution of our universe.
- science
- düşbilimsel roman ve hikâyeler
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
provides the store of knowledge of the physical world teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- science
provides the store of knowledge of the physical world
Heceleme
provides the store of knowl·edge of the phys·i·cal worldTürkçe nasıl söylenir
prıvaydz dhi stôr ıv nälıc ıv dhi fîzîkıl wırldTelaffuz
/prəˈvīdz ᴛʜē ˈstôr əv ˈnäləʤ əv ᴛʜē ˈfəzəkəl ˈwərld/ /prəˈvaɪdz ðiː ˈstɔːr əv ˈnɑːləʤ əv ðiː ˈfɪzɪkəl ˈwɜrld/
Resimler
Favoriler