Bu programın finansmanı aşağıdaki sponsorlar tarafından sağlanmıştır.
- Funding for this program was provided by the following sponsors.
Tatoeba cümlelerindeki ses Shtooka tarafından sağlanmıştır.
- Audio in Tatoeba sentences are provided by Shtooka.
Biz onlara para ve giysi sağladık.
- We provided them with money and clothes.
Onun yaşlılığında geçimini sağladı.
- She provided for her old age.
Kralın sadece bir çocuğu vardı ve o bir kızdı, bu yüzden ona ondan sonra kral olmak için uygun olacak bir koca temin edilmesi gerektiğini öngördü.
- The king had only one child, and that was a daughter, so he foresaw that she must be provided with a husband who would be fit to be king after him.
İhtiyacımız olan tüm parayı sağlamak için sana güveniyoruz.
- We're banking on you to provide all the money we need.
Televizyon bilgi sağlamak için çok önemli bir araçtır.
- Television is a very important medium through which to provide information.
Bana yardım etmen şartıyla işi kabul ederim.
- I will accept the work, provided that you help me.
Onun gelmesi şartıyla giderim.
- I will go provided that she comes.
Eğer burada kalırsan ben de seninle kalırım.
- I will stay with you provided that you stay here.
O,genç olduğu için,geçimini sağlayacak büyük bir aileye sahip.
- Young as he is, he has a large family to provide for.
Ben ailem için yiyecek ve giyecekler sağlayabilirim.
- I am able to provide food and clothes for my family.
Senin ve kız kardeşinin ihtiyaçlarını karşılamak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum.
- I'm trying my best to provide for you and your sister.
O, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışır.
- He works day and night to provide for his family.
You can go to the party provided you finish all your homework first.
... provided us with some more questions to answer, which we're gonna use to kick off this conversation. ...
... both the pro-gun and the anti-gun people came together, because it provided opportunities ...