Monday's protests were mostly peaceful.
- Pazartesinin protestoları çoğunlukla barışçıldı.
Protests must continue.
- Protestolar devam etmelidir.
All the students protested against the war.
- Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
The protesters demanded government reform.
- Protestocular hükümetten reform talep etti.
The sinking of the RMS Lusitania caused an international outcry.
- RMS Lusitania'nın batması uluslararası bir protestoya neden oldu.
He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting.
- O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.
Tom stopped protesting.
- Tom protesto etmeyi durdurdu.