Protestanlar çoğunlukta idi.
- Protestants were in the majority.
Sen bir Katolik misin yoksa bir Protestan mısın? Ben bir ateistim. Evet, ama siz bir Katolik ateisti mi yoksa bir Protestan ateisti misiniz?
- Are you Catholic or Protestant? I'm an atheist. Yes, but are you a Catholic atheist, or a Protestant atheist?
Protestocular hükümetten reform talep etti.
- The protesters demanded government reform.
İnsanlar nükleer silahlara karşı protesto ediyor.
- People are protesting against nuclear weapons.
O yeni planı protesto etti.
- He protested against the new plan.
Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
- All the students protested against the war.
Göstericiler sinagogu ateşe verdiler.
- The protesters burnt down the synagogue.
O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.
- He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting.
İstifasını şirket politikasına itiraz ederek sundu.
- He submitted his resignation in protest of the company's policy.
O, protesto etmek için ağzını açmadı.
- He didn't open his mouth to protest.
Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor.
- He probably meant that people only go to demonstrations to show themselves and not to protest.
I protest my innocence.