protective(p)

listen to the pronunciation of protective(p)
İngilizce - Türkçe

protective(p) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

protective
{s} koruyucu

Tom koruyucu gözetime alındı. - Tom has been taken into protective custody.

Tom koruyucu gözaltında. - Tom is in protective custody.

protective film
Koruyucu film
protective
{s} koruma
protective
{s} sahip çıkan
protective
himayeci
protective caps
tapa
protective devices
(Otomotiv) koruyucu cihazlar
protective equipment
(Çevre) koruyucu teçhizat
protective equipment
koruyucu ekipman
protective equipment
koruyucu donanım
protective glass
maske
protective gloves
iş eldiveni
protective gloves
koruyucu eldiven
protective security
(Askeri) koruyucu güvenlik
protective shield
koruyucu kalkan
protective agent
önleyici şey
protective atmosphere
koruyucu atmosfer
protective clothes
koruyucu iş elbisesi
protective coating
koruyucu örtü
protective colloid
koruyucu koloit
protective colour
koruyucu renk
protective covering
koruyucu kap
protective custody
koruyucu gözaltı
protective duty
koruma vergini
protective effect
koruyucu etki
protective embankment
bariyer
protective filter
koruyucu filtre
protective garment
koruyucu elbise
protective layer
koruyucu tabaka
protective measures
koruyucu önlemler
protective tariff
koruyucu vergi
protective actions
korumaya yönelik eylemler
protective conveyance
koruyucu feragatname
protective custody
(Kanun) İhtiyadi olarak gözetim altında bulundurulma
protective head mask
koruyucu kafa maskı
protective leader
koruyucu lider, koruyucu kılavuz
protective pocket
Koruyucu muhafaza
Protective cap
(Tekstil) Koruyucu kapak
preventive protective action
(Çevre) önleyici koruyucu tedbir
protective
himaye edici
protective
savunucu
protective
protectivelyhimaye edercesine
protective
protectivenesshimayecilik
protective
himaye temayülü
protective action
(Çevre) koruyucu faaliyet
protective action
(Nükleer Bilimler) koruyucu eylem
protective action decision
(Çevre) yukarıdaki kararın verilmesi
protective action guide
(Çevre) koruyucu tedbir dozu
protective action zone
(Biyoloji) koruyucu eylem bölgesi
protective agent
önleyici araç
protective agent
önleyici madde
protective agent
önleyici etmen
protective antigen
(Tıp) koruyucu antijen
protective apron
koruyucu kaplamalı yer
protective apron
(Askeri) KİMYASAL MADDELERDEN KORUMA ÖNLÜĞÜ: Sıvı harp gazları ve diğer aşındırıcı kimya harbi maddelerine karşı ek koruma vasıtası olarak giyilen lastik önlük
protective apron
(Nükleer Bilimler) koruyucu önlük
protective barrier
(Nükleer Bilimler) koruyucu engel
protective barrier
(Çevre) koruyucu bariyer
protective blanket
koruyucu örtü
protective boot
(Çevre) koruyucu ayakkabı
protective canvas sheet
koruyucu kanaviçe örtü
protective cap
koruyucu şapka
protective capsule
(Nükleer Bilimler) koruyucu kapsül
protective case
(Hayvan Bilim, Zooloji) evcik
protective casing
koruyucu kaplama
protective cathod
koruyucu katod
protective cloth
(Nükleer Bilimler) koruyucu giysi
protective clothe
(Nükleer Bilimler) koruyucu giysi
protective clothing
(Askeri) KORUYUCU ELBİSE: Kişileri, fiziksel çevredeki tehlikeli çalışma ortamındaki veya düşman faaliyetlerindeki yüksek derecedeki değişikliğin neden olduğu tehlikeye karşı korumak amacıyla tasarlanmış, üretilmiş ve uyarlanmış elbise
protective coat
koruyucu tabaka
protective coating
(Nükleer Bilimler) koruyucu kaplama
protective coating of painting
koruyucu boya tabakası
protective coloration
(Hayvan Bilim, Zooloji) renkteşlik
protective concealment
(Askeri) KORUYUCU GİZLEME; KAMUFLAJ: Düşmanı yanlış kola sevk etmek veya aldatmak için bir yer, eşya veya şahsın hal ve durumunu değiştirme. Koruyucu gizleme ile binaların, askeri teçhizat ve kıtaların mevcudiyeti, mahiyeti veya mevkii gizlenebilir. Buna, genel olarak, (camouflage) denir
protective concealment
(Askeri) koruyucu gizleme
protective concealment
(Askeri) koruyucu kamuflaj
protective concrete
(İnşaat) koruma betonu
protective covenants
(Ticaret) koruyucu hükümler
protective cover
(Askeri) KİMYASAL MADDELERDEN KORUMA ÖRTÜSÜ: Bir şahıs ile toksik kimyasal veya biyolojik harp maddesi püskürtme kaynağı arasına konulan ve şahıs ile kaynağın temasını kesen bir madde veya eşya
protective covering
(Askeri,Teknik) koruyucu örtü
protective custody
ihtiyati tutuklama
protective customs duty
(Ticaret) hami gümrük vergisi
protective customs duty
(Ticaret) korumacı gümrük vergisi
protective device
koruyucu mekanizma
protective duty
(Ticaret) koruma ücreti
protective effect
(Ticaret) koruma etkisi (tarifelerin)
protective finish
(Tekstil) koruyucu apre
protective fire
(Askeri) koruma ateşi
protective fire
(Askeri) HİMAYE ATEŞİ; KORUMA ATEŞİ: Destek silahları tarafından açılan ve düşmanın dost kuvvetlere karşı ateş ve hareketini önlemek için düşmana tevcih edilen ateş. Bak. "fire"
protective fire
(Askeri) himaye ateşi
protective glove
(Nükleer Bilimler) koruyucu eldiven
protective goggles
koruyucu gözlük
protective helmet
koruyucu kask
protective housing
koruyucu kovan
protective layer
koruyucu kaplama
protective leader
(Sinema) koruyucu lider
protective leader
(Sinema) koruyucu kılavuz
protective mask
(Askeri) (FIELD) KORUYUCU MASKE (SAHRA): Süzgeç elemanları kendinden veya takılı vaziyette bir başlık ve bir mahfazadan ibaret şahsi koruma teçhizatı. Maske; takanı, toksik harp gazlarının perdeleme sislerinin biyolojik harp maddelerinin ve radyoaktif toz zerrelerinin, solunum yolu ile vücuda girmesine karşı korur. Buna eskiden (gas mask) denirdi
protective material
(Nükleer Bilimler) koruyucu malzeme
protective measure
(Çevre) koruyucu tedbir
protective measures
(Ticaret) muhafaza tedbirleri
protective minefield
(Askeri) koruyucu mayın tarlası
protective minefield
(Askeri) KORUYUCU MAYIN TARLASI: 1. Kara mayın harbinde, bir birliğin mahalli yakın korunmasına yardımcı olarak kullanılan bir mayın tarlası. 2. Deniz mayın harbinde, limanları, demirleme yerlerini, sahilleri ve kıyı ulaştırmasını korumak maksadıyla dost karasularında tesis edilen mayın tarlası
protective ointment
(Askeri) KORUYUCU MERHEM: Yakıcı gaz bulaşmasından korunmak; kendisini mahdut şekilde, teçhizatı derhal bulaşıcı maddelerden temizlemek üzere, münferit er tarafından kullanılan merhem
protective ointment kit
(Çevre) koruyucu merhem takımı
protective power
(Ticaret) koruma gücü
protective relay
koruyucu röle
protective response
koruyucu karşı koyma
protective right
koruyucu hak
protective screen
koruyucu kafes
protective security
(Askeri) KORUYUCU GÜVENLİK, EMNİYET: Komutanlığın bütün kademelerinde güvenliği sağlamak ve sürdürmek amacıyla oluşturulan ve sürdürülen organize haldeki savunma önlemleri sistemi. Ayrıca bakınız: " physical security", "security"
protective sound
(Dilbilim) koruma sesi
protective structure
muhafaza yapısı
protective tariff
(Ticaret) koruyucu tarife
protective wear
(Tekstil) koruyucu giysi
protective wire
(Askeri) KORUYUCU TEL ENGELİ: Düşmanın baskın veya taarruzuna engel olmak veya ilerlemesini durdurmak ya da yavaşlatmak için kullanılan tel engel
protective wire
(Askeri) koruyucu tel engeli
protective works
koruyucu işler
urgent protective action
(Çevre) acil korunma eylemi
plant protective
bitki koruyucu
self-protective
Kendini koruyan
wearing protective mail
koruyucu posta giyiyor
adopt protective coloration
(Askeri) Araziye uymak ( renk olarak)
adult protective services
(Pisikoloji, Ruhbilim) erişkin koruma servisleri
characters per second; collective protective shelter
(Askeri) karakter/saniye; toplu korunma sığınağı
chemical biological protective shelter
(Askeri) kimyasal-biyolojik korunma sığınağı
collective protective measure
(Politika, Siyaset) kolektif koruyucu önlem
final protective fire
(Askeri) TEVKİF ATEŞİ: Düşman hücumunu, her türlü görüş şartları altında, muharebe mevzii üzerinde durdurmak için hazırlanmış planlı savunma ateşleri. Muharebe sahasının hemen önüne yapılan havan ve topçu barajları ve makineli tüfeklerin tevkif ateşlerinden ibaret, birinci derecede öncelik dereceli ve önceden kararlaştırılmış ateş engeli. Ayrıca bakınız: "fire"
final protective fire
(Askeri) (FPT) Taarruz ateşi, tevkif ateşi
final protective fire
(Askeri) tevkif ateş
final protective line
(Askeri) TEVKİF ATEŞİ HATTI: Bir savunma mevziinde mevcut bütün silahlardan yapılacak makaslama ateşleri "interlocking fires" ile düşman hücumunu durdurmak üzere seçilmiş hat. Tevkif ateş hattı mevziin cephesine paralel olduğu gibi eğimli de olabilir
flank protective fire
(Askeri) yan koruma ateşi
flank protective fire
(Askeri) YAN KORUMA ATEŞİ: Bir yanı özellikle, açık bir yanı korumak maksadıyla açılan ateş
frost protective
antifriz
frost protective
donmaönler
impermeable protective clothing
(Askeri) GAZ GEÇİRMEZ ELBİSE: Fiziksel şekildeki toksik kimyasal maddelerin geçmesine engel olacak malzemeden yapılmış giyecek. Bu elbise, vücudu havasız bıraktığı için, ancak kısa süreler giyilebilir. Bak. "protective clothing"
individual protective clothing; industrial plant equipment
(Askeri) bireysel koruyucu giysi; sanayii fabrikaları teçhizatı
motor protective switch
(Tekstil) motor koruma şalterı
over protective
aşırı koruyucu
over protective
aşırı sahip çıkan
permeable protective clothing
(Askeri) GEÇİRİMLİ KORUYUCU GAZ ELBİSESİ: Yakıcı gazların buhar ve zerrelerine karşı nötrleştirme ile temin için, bazı kimya maddeleriyle emprenge edilmiş özel elbise
personal protective equipment
(Askeri) kişisel koruyucu teçhizat
personal protective equipment
(Avrupa Birliği) kişisel korunma ekipmanları
pigment for protective
alın boyası
pigment for protective
cephe boyası
pigment for protective
yüz boyası
respiratory protective device
(Çevre) solunum koruyucu cihaz
İngilizce - İngilizce
(usually followed by `of') solicitously caring or mindful; "protective of his reputation
protective
Something that protects
protective
Serving, intended or wishing to protect
protective
A condom
protective
sheltering
protective
{a} defensive, sheltering, covering
protective custody
(Kanun) A safe place, sometimes prison, where someone is kept by the police for their own safety
protective
intended or adapted to afford protection of some kind; "a protective covering"; "the use of protective masks and equipment"; "protective coatings"; "kept the drunken sailor in protective custody"; "animals with protective coloring"; "protective tariffs"
protective
{s} defensive; guarding, preserving; designed to defend; of protection, pertaining to defense
protective
If someone is protective towards you, they look after you and show a strong desire to keep you safe. He is very protective towards his mother + protectively pro·tec·tive·ly Simon drove me to the airport and protectively told me to look after myself. + protectiveness pro·tec·tive·ness What she felt now was protectiveness towards her brothers, her sister and her new baby
protective
Protective means designed or intended to protect something or someone from harm. Protective gloves reduce the absorption of chemicals through the skin Protective measures are necessary if the city's monuments are to be preserved
protective
showing a care; "a caring mother"
protective
Affording protection; sheltering; defensive
protective
(usually followed by `of') solicitously caring or mindful; "protective of his reputation"
protective barrier
obstacle that is designed to provide protection; protective fence
protective cape
impermeable cloak worn by soldiers that protects them against chemical weapons
protective coating
thin layer which protects an object's surface (i.e. lacquer, etc.)
protective coloration
coloration making an organism less visible or attractive to predators
protective coloration
coloration which serves as a defense
protective coloring
colors on the bodies of animals which camouflage them from their enemies; colors used for camouflage
protective covering
tough natural covering of some organisms a covering that is intend to protect from damage or injury; "they had no protection from the fallout"; "wax provided protection for the floors
protective custody
imprisonment of a person for his protection
protective custody
If a witness in a court case is being held in protective custody, they are being kept in prison in order to prevent them from being harmed. They might be doing me a good turn if they took me into protective custody. a situation in which the police make you stay somewhere to protect you from people who could harm you in/into protective custody
protective duty
tax imposed in order to protect local businesses
protective fence
security barrier, system of obstacles built to protect against intrusion by terrorists
protective fold
a flap of tissue that protects what it covers
protective garment
clothing that is intended to protect the wearer from injury
protective tariff
a tariff imposed to protect domestic firms from import competition
protective tariff
additional tax levied by the government on foreign imports in order to encourage the purchase of locally made products
protective transaction
transaction performed by a person in order to protect himself against losses resulting from fluctuations in market prices (usually buying and selling options and future goods)
American Protective Association
Secret anti-Catholic, anti-immigrant society formed in Iowa in 1887. Its membership, consisting mainly of farmers who feared the growth and political power of immigrant-populated cities, rose to more than two million in the 1890s. Membership dwindled after the election of 1896 and the return of agricultural prosperity in the Midwest. By 1911 the society had disappeared
Schutzstaffel Protective Echelon
German in full Schutzstaffel ("Protective Echelon") Paramilitary corps of the Nazi Party. Founded in 1925 by Adolf Hitler as a personal bodyguard, it was directed from 1929 by Heinrich Himmler, who enlarged its membership from fewer than 300 to more than 250,000. Wearing black uniforms and special insignia (lightning-like runic S's, death's-head badges, and silver daggers), the SS considered itself superior to the SA, whom they purged on Hitler's orders in 1934. The corps was divided into the General SS (Allgemeine-SS), which dealt with police matters and included the Gestapo, and the Armed SS (Waffen-SS), which included the concentration-camp guards and the 39 regiments in World War II that served as elite combat troops. SS men were schooled in racial hatred and absolute obedience to Hitler. They carried out massive executions of political opponents, Roma (Gypsies), Jews, communists, partisans, and Russian prisoners. In 1946 the SS was declared a criminal organization at the Nürnberg trials
american protective association
Abbrev
american protective association
commonly to A
american protective association
A secret organization in the United States, formed in Iowa in 1887, ostensibly for the protection of American institutions by keeping Roman Catholics out of public office
federal protective service
an agency in the General Services Administration that is a security organization to provide a safe environment where Federal agencies can conduct their business
Türkçe - İngilizce

protective(p) teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

Mucosal Protective Drugs
(Tıp) Mukoz koruyucu,Mide iç çeperini asitlerden koruyan ilaçlar. Örneğin; sucralfate(Carafate), misoprostol(Cytotec), antasidler (Mylanta ve Maalox), ve bismuth subsalicylate (Pepto-Bismol)