(Askeri) KİMYASAL MADDELERDEN KORUMA ÖNLÜĞÜ: Sıvı harp gazları ve diğer aşındırıcı kimya harbi maddelerine karşı ek koruma vasıtası olarak giyilen lastik önlük
(Askeri) KORUYUCU ELBİSE: Kişileri, fiziksel çevredeki tehlikeli çalışma ortamındaki veya düşman faaliyetlerindeki yüksek derecedeki değişikliğin neden olduğu tehlikeye karşı korumak amacıyla tasarlanmış, üretilmiş ve uyarlanmış elbise
(Askeri) KORUYUCU GİZLEME; KAMUFLAJ: Düşmanı yanlış kola sevk etmek veya aldatmak için bir yer, eşya veya şahsın hal ve durumunu değiştirme. Koruyucu gizleme ile binaların, askeri teçhizat ve kıtaların mevcudiyeti, mahiyeti veya mevkii gizlenebilir. Buna, genel olarak, (camouflage) denir
(Askeri) KİMYASAL MADDELERDEN KORUMA ÖRTÜSÜ: Bir şahıs ile toksik kimyasal veya biyolojik harp maddesi püskürtme kaynağı arasına konulan ve şahıs ile kaynağın temasını kesen bir madde veya eşya
(Askeri) HİMAYE ATEŞİ; KORUMA ATEŞİ: Destek silahları tarafından açılan ve düşmanın dost kuvvetlere karşı ateş ve hareketini önlemek için düşmana tevcih edilen ateş. Bak. "fire"
(Askeri) (FIELD) KORUYUCU MASKE (SAHRA): Süzgeç elemanları kendinden veya takılı vaziyette bir başlık ve bir mahfazadan ibaret şahsi koruma teçhizatı. Maske; takanı, toksik harp gazlarının perdeleme sislerinin biyolojik harp maddelerinin ve radyoaktif toz zerrelerinin, solunum yolu ile vücuda girmesine karşı korur. Buna eskiden (gas mask) denirdi
(Askeri) KORUYUCU MAYIN TARLASI: 1. Kara mayın harbinde, bir birliğin mahalli yakın korunmasına yardımcı olarak kullanılan bir mayın tarlası. 2. Deniz mayın harbinde, limanları, demirleme yerlerini, sahilleri ve kıyı ulaştırmasını korumak maksadıyla dost karasularında tesis edilen mayın tarlası
(Askeri) KORUYUCU MERHEM: Yakıcı gaz bulaşmasından korunmak; kendisini mahdut şekilde, teçhizatı derhal bulaşıcı maddelerden temizlemek üzere, münferit er tarafından kullanılan merhem
(Askeri) KORUYUCU GÜVENLİK, EMNİYET: Komutanlığın bütün kademelerinde güvenliği sağlamak ve sürdürmek amacıyla oluşturulan ve sürdürülen organize haldeki savunma önlemleri sistemi. Ayrıca bakınız: " physical security", "security"
(Askeri) TEVKİF ATEŞİ: Düşman hücumunu, her türlü görüş şartları altında, muharebe mevzii üzerinde durdurmak için hazırlanmış planlı savunma ateşleri. Muharebe sahasının hemen önüne yapılan havan ve topçu barajları ve makineli tüfeklerin tevkif ateşlerinden ibaret, birinci derecede öncelik dereceli ve önceden kararlaştırılmış ateş engeli. Ayrıca bakınız: "fire"
(Askeri) TEVKİF ATEŞİ HATTI: Bir savunma mevziinde mevcut bütün silahlardan yapılacak makaslama ateşleri "interlocking fires" ile düşman hücumunu durdurmak üzere seçilmiş hat. Tevkif ateş hattı mevziin cephesine paralel olduğu gibi eğimli de olabilir
(Askeri) GAZ GEÇİRMEZ ELBİSE: Fiziksel şekildeki toksik kimyasal maddelerin geçmesine engel olacak malzemeden yapılmış giyecek. Bu elbise, vücudu havasız bıraktığı için, ancak kısa süreler giyilebilir. Bak. "protective clothing"
(Askeri) GEÇİRİMLİ KORUYUCU GAZ ELBİSESİ: Yakıcı gazların buhar ve zerrelerine karşı nötrleştirme ile temin için, bazı kimya maddeleriyle emprenge edilmiş özel elbise
intended or adapted to afford protection of some kind; "a protective covering"; "the use of protective masks and equipment"; "protective coatings"; "kept the drunken sailor in protective custody"; "animals with protective coloring"; "protective tariffs"
If someone is protective towards you, they look after you and show a strong desire to keep you safe. He is very protective towards his mother + protectively pro·tec·tive·ly Simon drove me to the airport and protectively told me to look after myself. + protectiveness pro·tec·tive·ness What she felt now was protectiveness towards her brothers, her sister and her new baby
Protective means designed or intended to protect something or someone from harm. Protective gloves reduce the absorption of chemicals through the skin Protective measures are necessary if the city's monuments are to be preserved
tough natural covering of some organisms a covering that is intend to protect from damage or injury; "they had no protection from the fallout"; "wax provided protection for the floors
If a witness in a court case is being held in protective custody, they are being kept in prison in order to prevent them from being harmed. They might be doing me a good turn if they took me into protective custody. a situation in which the police make you stay somewhere to protect you from people who could harm you in/into protective custody
transaction performed by a person in order to protect himself against losses resulting from fluctuations in market prices (usually buying and selling options and future goods)
Secret anti-Catholic, anti-immigrant society formed in Iowa in 1887. Its membership, consisting mainly of farmers who feared the growth and political power of immigrant-populated cities, rose to more than two million in the 1890s. Membership dwindled after the election of 1896 and the return of agricultural prosperity in the Midwest. By 1911 the society had disappeared
German in full Schutzstaffel ("Protective Echelon") Paramilitary corps of the Nazi Party. Founded in 1925 by Adolf Hitler as a personal bodyguard, it was directed from 1929 by Heinrich Himmler, who enlarged its membership from fewer than 300 to more than 250,000. Wearing black uniforms and special insignia (lightning-like runic S's, death's-head badges, and silver daggers), the SS considered itself superior to the SA, whom they purged on Hitler's orders in 1934. The corps was divided into the General SS (Allgemeine-SS), which dealt with police matters and included the Gestapo, and the Armed SS (Waffen-SS), which included the concentration-camp guards and the 39 regiments in World War II that served as elite combat troops. SS men were schooled in racial hatred and absolute obedience to Hitler. They carried out massive executions of political opponents, Roma (Gypsies), Jews, communists, partisans, and Russian prisoners. In 1946 the SS was declared a criminal organization at the Nürnberg trials
A secret organization in the United States, formed in Iowa in 1887, ostensibly for the protection of American institutions by keeping Roman Catholics out of public office
an agency in the General Services Administration that is a security organization to provide a safe environment where Federal agencies can conduct their business
Türkçe - İngilizce
protective(p) teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı