O, çevreyi koruma hakkında taktire şayan bir konuşma yaptı.
- He made an admirable speech about protecting the environment.
Tom'u korumamız gerekiyor.
- We're supposed to be protecting Tom.
Tom'u korumamız gerekiyor.
- We're supposed to be protecting Tom.
Onu korumakla sorumluyum.
- I'm responsible for protecting her.
Tom kendini korumak zorunda.
- Tom has to protect himself.
İnsan ailesini korumak zorundadır.
- One has to protect his family.
İnsan ailesini korumak zorundadır.
- One has to protect his family.
Herkesin menfaatlerinin korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır.
- Everyone has the right to form and to join trade unions for the protection of his interests.
Mary ve John onu öldürmekle tehdit ettikten sonra, Tom polis koruması istedi.
- Tom asked for police protection after Mary and John threatened to kill him.
İnsan ailesini korumak zorundadır.
- One has to protect his family.
... make sure we're protecting your freedom of speech and ...
... protecting innovation. ...