propulsion

listen to the pronunciation of propulsion
İngilizce - Türkçe
(Askeri) TAHRİK; İLERİ İTİŞ; YÜRÜTME: Uçak, roket vesaire cisimleri jet, yakıt veya tepki (reaction) gibi bir kuvvet tesiriyle hareket ettirmek. Bak. "biefuel propulsion", "jet propulsion", "reaction propulsion", "rocket propulsion" ve monofuel propulsion"
çalıştırma
(Tıp) propulsiyon
tahrik
itici güç
ileri sürme veya sürülme
(Tıp) Öne doğru düşme eğiliim
öne doğru eğilerek yürüme
{i} yürütme
itici
propulsivetahrik edici
güç
{i} ileriye sürme
{i} itme
{i} yürütücü güç
{i} ileriye doğru sürme
(Telekom) itki
(Askeri) ileri itiş
(Askeri) sevk gücü
propulsion engine
(Denizcilik) Sevk motoru
propulsion duty
pervane çevirme görevi
propulsion efficiency
itme ya da sevk verimi
propulsion engines
tahrik ya da sevk makineleri
propulsion shaft
pervane şaftı
propulsion subsystem
(Askeri) tahrik tali sistemi
propulsion subsystem
(Askeri) TAHRİK TALİ SİSTEMİ (HV. ): Bir füze veya diğer aracın motor ve yardımcı motor tanklarını ve motorun yerde ve uçuş sırasında arzu edilen şekilde çalışmasını temin edip gazlı uçuşun bütün safhalarında aracı sevk için gerekli çekişi sağlayacak diğer bütün teçhizatı içine alan büyük bir tali sistem
propulsion turbine
propulsiyon türbini
principle of rocket propulsion
(Askeri) ROKET TAHRİK PRENSİBİ: Bütün tahrik sistemlerinin çalışması Newton'un 3ncü Kanununa, yani "her etkinin eşit ve ters yönde bir tepkisi vardır" prensibine dayanır
electric propulsion
elektrikle işleme
jet propulsion
jet itmesi
jet propulsion
jetle çalıştırma
jet propulsion
jet ile çalıştırma
solid propulsion charge
Katı sevk ücreti
aircrew escape propulsion system
(Askeri) hava mürettebatı kaçış sevk sistemi
bifuel propulsion
(Askeri) ÇİFT YAKITLA TAHRİK: Çalışma gücünü iki yakıttan alan tahrik sistemi. Yakıtlardan biri oksijen taşıyıcısıdır, ikincisi hidro-karbon verir. Ayrıca bakınız: "mono-fuel propulsion" ve "propulsion"
diesel propulsion
dizelli tahrik
diver propulsion vehicle
(Askeri) akülü sualtı taşıtı
integrated propulsion system
(Havacılık) entegre itme sistemi
ionic propulsion
(Askeri) iyonla sevk
ionic propulsion
(Askeri) İYONLA SEVK (HV.): Elektronlardan iyonları serbest bırakan ve bir füze veya uzay aracına takat verecek itiş gücü olarak kullanılmak üzere, bunları yüksek hızlarda elektrikle güçlendiren bir sistem
jet propulsion
(Askeri) TEPKİLİ İTME: İtici unsurun (motorun) oksijeni havadan alarak meydana getirdiği tepkimeli itme. Bu, kendi oksijen kaynağını içinde taşıyan itici unsurlardaki roketli itmeden farklıdır. Bir uçağın hareketiyle ilgili olarak kullanıldığında kuyruk borusu ve gaz sıkıştırma boğazından sıcak gaz çıkartarak uçağı iten benzin veya diğer bir yakıtla çalışan türbünlü ve tepkili unsuru (motor) ifade eder. Bak. "rocket propulsion" ve "propulsion"
jet propulsion
tepkili çalıştırma, jetli sürüş
means of propulsion
ilerleme yolu
nuclear propulsion
(Askeri) NÜKLEER TAHRİK: Atom enerjisi ile tahrik. Nükleer tahrik, ısı meydana getirmek için nükleer enerjiden faydalanır, sonra, bu ısı mekanik enerjiye çevrilir. Nükleer tahrik, teorik olarak, bir nükleer partiküller akımından faydalanır. Bak. "ion engine"
reaction propulsion
(Askeri) TEPKİ İLE TAHRİK; REAKSİYONLA TAHRİK: Sevkedici gazların, memelerden veya vanturilerden, genel olarak, tasarlanmış seyir hattının tam tersi istikamette itilmesi suretiyle, bir ileri hareket veya itilmenin meydana geldiği tahrik sistemi. Ayrıca bakınız: "jet propulsion", "propulsion" ve "rocket propulsion"
rocket propulsion
(Askeri) ROKET İTME GÜCÜ: Reaksiyonla oluşan itme gücü. Burada, bir meme içinden geçerek genişlemiş sıcak gazlarıi oluşturan yakıt ve yakıcı madde, yakıt moturunun içine yerleştirilmiştir. Bunun, jet itme gücünden başlıca farkı; jet itme gücünde yakıcı madde olarak havanın, roket itme gücünde ise nitrik asit veya buna benzer bir maddenin kullanılmasıdır. Ayrıca bakınız: "jet propulsion" ve "propulsion"
space propulsion
(Askeri) UZAYDA SEVK: Bir aracın uzayda sevki
water jet propulsion assembly
(Askeri) su jeti itme gücü parçaları
İngilizce - İngilizce
A force causing movement
a driving onward or forward
{n} the act of driving off or forward
The act of moving an object and maintaining its motion
The satellite system that provides the fuel and energy for operation
The act driving forward or away; the act or process of propelling; as, steam propulsion
the action or process of propelling
the act of propelling a propelling force
{i} act of pushing, act of propelling; thrust, driving force
Propulsion is the power that moves something, especially a vehicle, in a forward direction. Interest in jet propulsion was now growing at the Air Ministry. the force that drives a vehicle forward propel rocket/wind/nuclear/jet propulsion (propulsus, past participle of propellere; PROPEL)
the act of propelling
An impelling act or movement
a propelling force
propulsion system
a system that provides a propelling or driving force
gravitational propulsion
any supposed method of propulsion that warps space or spacetime or interacts in some way with warped space or spacetime
jet propulsion
Propulsion that is caused by the expulsion of a jet of fluid, especially by a jet engine
jet propulsion
The study of devices propelled by jet propulsion
ionic propulsion
Propulsion by the reactive thrust of a high-speed beam of similarly charged ions ejected by an ion engine. Also called ion propulsion
jet propulsion
propulsion of a body by means of a jet or stream of gas, obtaining all or most if its thrust by reaction to the ejection of the combustion products (gas)
jet propulsion
propulsion by means of the discharge of a jet of fluid toward the rear
jet propulsion
Propulsion of an airplane by jet engines by the forwardly directed forces of the reaction resulting from the rearward discharge of a jet of fluid
jet propulsion
propulsion in one direction by a jet of air or gas in the opposite direction
jet propulsion
1 The propulsion of a rocket or other craft by means of a reaction engine
jet propulsion
Propulsion derived from the rearward expulsion of matter in a jet stream, especially propulsion by jet engines. the use of a jet engine for power
nuclear propulsion
the use of a nuclear reactor either to produce electricity to power an engine (as in a nuclear submarine) or to directly heat a propellant (as in nuclear rockets)
reaction propulsion
propulsion that results from the ejection at high velocity of a mass of gas to which the vehicle reacts with an equal and opposite momentum
reaction-propulsion engine
a jet or rocket engine based on a form of aerodynamic propulsion in which the vehicle emits a high-speed stream
rocket propulsion
moving by pushing a substance in the direction opposite to the direction of movement while the substance being pushed is carried within the moving body
rocket propulsion
reaction propulsion using stored oxygen for combustion; used where there is insufficient atmospheric oxygen
propulsion