Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İngilizce - Türkçe
proposal, recommendation; insinuation, hint teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- suggestion
- öneri
Benim sponsorum benim öneriyi kabul etmek için istekliydi.
-My sponsor was willing to agree to my suggestion.
Ben, öneriyi onaylıyorum.
-I approve the suggestion.
- suggestion
- {i} telkin
- suggestion
- {i} teklif
Teklifiniz toplantıda ele alındı.
-Your suggestion came up at the meeting.
Tom teklifleri dinlemek için isteksiz görünüyor.
-Tom seems to be unwilling to listen to suggestions.
- suggestion
- ileri sürme (fikir)
- suggestion
- ileri sürülen fikir
- suggestion
- eser
- suggestion
- ima ve ihtar olunan şey
- suggestion
- {i} hatırlatma
- suggestion
- (isim) teklif, öneri, fikir, telkin etme, tavsiye, önerme, ima, hatırlatma, telkin, iz, az miktar
- suggestion
- ihtar
- suggestion
- {i} tavsiye
Tom'a bir tavsiyesi var mı diye sordum.
-I asked Tom if he had any suggestions.
Tom, tavsiyeleri sağır kulaklara düştüğünde hayal kırıklığına uğradı.
-Tom became frustrated when his suggestions fell on deaf ears.
- suggestion
- suggestion box şikayet kutusu
- suggestion
- {i} az miktar
- suggestion
- {i} belli belirsiz bir şey: There was a suggestion of malice in her tone. Onun ses tonunda belli
- suggestion
- {i} önerme
- suggestion
- fikir verme
- suggestion
- {i} ima
- suggestion
- {i} telkin etme
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
proposal, recommendation; insinuation, hint teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- {i} suggestion
proposal, recommendation; insinuation, hint
Telaffuz
Resimler
Favoriler