pron. its own body; of its own body; by its own body teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- itself
- (Felsefe) kendinde
Güzellik kendinde güzeldir.
-Beauty is beautiful in itself.
- itself
- kendi
Mum kendiliğinden söndü.
-The candle went out by itself.
Amerika, kendisinin dünyanın en özgür ülkesi olduğundan hoşlanıyor.
-America fancies itself the world's freest nation.
- itself
- kendisi
Kendisine karşı bölünmüş bir ev ayakta kalamaz.
-A house divided against itself cannot stand.
Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.
-What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well.
- itself
- sadece
Evren sadece hayattan dolayı vardır ve yaşayan her şey kendini besler.
-The universe exists only because of life, and everything that lives feeds itself.
Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.
-What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well.
- itself
- kendini
Dünya kendini düşük bir noktada buluyor.
-The world finds itself at a low point.
Uçak kendini fırtınanın merkezinde buldu.
-The airplane found itself in the eye of the storm.
- itself
- bizzat
İlgili Terimler
pron. its own body; of its own body; by its own body teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- itself