Sağlığının az olması onu seyahatten alıkoydu.
- Poor health prohibited him from traveling.
Kanun, reşit olmayanların sigara içmesini yasaklıyor.
- The law prohibits minors from smoking.
Silah ihracatı yasaklandı.
- The export of arms was prohibited.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Arms export was prohibited.
Burada parketme yasaktır.
- Parking is prohibited here.
Silah ihracatı yasaklandı.
- The export of arms was prohibited.
Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
- Smoking is prohibited on the train.
Silah ihracatı yasaklanmıştı.
- The export of weapons was prohibited.
Trende sigara içmek yasaklanmıştır.
- Smoking is prohibited on the train.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Arms export was prohibited.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Weapons export was prohibited.
Silah ihracatı yasaklandı.
- The export of arms was prohibited.
Her din cinayeti yasaklar.
- Every religion prohibits murder.
İngiliz hukuku 16 yaşın altındaki çocukların sigara satın almasını yasaklar.
- English law prohibits children under 16 from buying cigarettes.
The restaurant prohibits smoking on the patio.