Tom is learning to write programs in JavaScript.
- Tom JavaScriptte programlar yazmayı öğreniyor.
I used to listen to English programs.
- İngilizce programlar dinlerdim.
PHP is a web programming language.
- PHP bir web programlama dilidir.
Tom got good at programming in JavaScript.
- Tom JavaScript programlamada iyileşti.
Tom and Mary take every opportunity to find time in their busy schedules to spend time together.
- Tom ve Mary birlikte vakit geçirmek için kendi yoğun programları içinde zaman bulmak için her fırsatı değerlendirirler.
Schedules are difficult to coordinate.
- Programları koordine etmek zordur.
In many countries it is normal for all television programmes to have subtitles.
- Birçok ülkede tüm televizyon programlarının altyazılarının olması normaldir.
I thought you might be interested in trying some of these games I programmed.
- Programladığım bu oyunlardan bazılarını denemekle ilgilenebileceğini düşündüm.