Onu programlamak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to program it.
Bana göre, bilgisayar programlamak ilginç bir çabadır.
- To me, computer programming is an interesting endeavor.
Tom JavaScript programlamada iyileşti.
- Tom got good at programming in JavaScript.
Visual Basic ile programlar yazabiliyorum.
- I can write programs in Visual Basic.
Bir teknik sorun nedeniyle, ilan edilen programın yerine bir film gösterildi.
- Because of some technical problem, a movie was shown in place of the announced program.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Hem Adobe'nin hem de Apple'ın üst seviye düzenleme programları var.
- Adobe and Apple both have top-notch video editing programs.
Dün bilgisayarıma yeni bir yazılım yükledim.
- I installed a new software program yesterday on my computer.
Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
- Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
Bilgisayar programcıları her gün noktalı virgül kullanmalarına rağmen, bugünlerde birçok insan noktalı virgülleri sadece duyguları göstermek için kullanmaktadır.
- Even though computer programmers may use semicolons every day, nowadays most people only use semicolons for emoticons.
O bir bilgisayar programcısıdır.
- She is a computer programmer.
Tom JavaScript programlamada iyileşti.
- Tom got good at programming in JavaScript.
En sevdiğiniz programlama dili hangisidir?
- What's your favorite programming language?
Some of them were carrying drinks and snack while others were reading programme in order to find out more about the play.
Televizyonda haber programlarını severim.
- I like news programs on TV.
Tom JavaScriptte programlar yazmayı öğreniyor.
- Tom is learning to write programs in JavaScript.
O, bilgisayarını programladı.
- She programmed her computer.
Programladığım bu oyunlardan bazılarını denemekle ilgilenebileceğini düşündüm.
- I thought you might be interested in trying some of these games I programmed.
Tom bilgisayar programlamada oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at computer programming.
Tom JavaScript programlamada iyileşti.
- Tom got good at programming in JavaScript.
What is your favorite TV program?
- What's your favorite TV program?
What's your favorite TV program?
- What is your favorite TV program?
Our programme for today’s exercise class includes swimming and jogging.
The programme about Greek architecture starts at 9:00 on Channel 5.
He was programming the VCR.
Management wanted to know how much programming the project would need..
May I have a class schedule?
- Ben bir sınıf programı alabilir miyim?
They had to change their schedule because the train arrived late.
- Tren geç vardığı için onlar programını değiştirmek zorunda kaldılar.
She is a computer programmer.
- O bir bilgisayar programcısıdır.
What's your favourite TV programme?
- Favori TV programın nedir?
According to the trip's itinerary, we will go to the British Museum on Monday.
- Gezi programına göre, Pazartesi günü İngiliz Müzesine gideceğiz.
I'm sure you already know the routine.
- Programı önceden bildiğine eminim.
Is there a timetable?
- Bir ders programı var mı?
That program is now being broadcast.
- O program şu anda yayınlanıyor.
The program was broadcast over the radio yesterday.
- Program dün radyo üzerinden yayınlandı.
I like news programs on TV.
- Televizyonda haber programlarını severim.
If you listen to English programs on the radio, you can learn English for nothing.
- Radyodaki İngilizce programlarını dinlersen bedava İngilizce öğrenebilirsin.
... we can include a prescription program if we need to improve it, but the idea of cutting ...
... fact stuff. So in the same way that if I program my nuclear power plant so that it melts down, ...